Toplumda işsizlere yakıştırılan "işe yaramaz insan" yaftasının son derece sığ ve cahilce olduğunu anlatmaya çalışıyoruz maalesef.
Bir önceki "Ev Genci İşsizler Bozuk Düzene Bilerek Uyumlanmayanlar mı?" yazımızda bunu bir başka açıdan, toplumsal anlamda detaylı olarak da anlattık ama bu yeterli olmayabilir. Bu yüzden kendimizi açıklama hissettiğimiz bazı diğer noktalarda var. Bu yazıda onlara da değinelim.
Bizler ailesi ile yaşayıp istikrarlı birer işsiz olan bireyler olarak zamanla şunu fark ediyoruz ki, istikrarlı olarak çalışanlardan ayrı başka bir zihniyetimiz var ve karşılaştırmayı doğru yaparsak ideal olan bireyler de biziz.
Trafikte birbirine en galiz küfürleri edip, kamusal alanda her türlü vandallığı ve vahşiliği yapan, haksız olduğu halde karşı tarafa saldıran insanlar bizler değiliz sanki. Evet, evet tam olarak istikrarlı işi veya işletmesi olan insanlardan biz işsizler ahlaken de yaşam tarzı olarak her anlamda çok ayrışıyoruz. Tek ortak noktamız aynı topluma yaşıyor olmamız.
Tabii burada bir şeyi ayırmak da gerek toplumda baba(aile) parası yiyen, çalışmayan ve topluma ve hukuka aykırı her şeyi yapan "işsizler" değil. Onlara züppe veya serseri deniyor zaten, bunlar hem zengin hem de az gelirli kesimden olabilir. Ailesine yapışkan tam bir tüketen olup toplum hayatını hiçe sayıp kendi çıkarı için her türlü pisliği herkese yapabilecek kendisine benzeyenlerle de grup halinde de yaşayan serseri ve züppelerden bahsetmiyoruz işsizlerden bahsederken.
Bu yazıda bildiğiniz ailesi de belli ölçülerde topluma saygılı olan, maddi şartları da çok iyi olmayan ailesi ile yaşayan, topluma zarar vermemek için elinden geleni yapan duyarlı sorumlu efendi düzgün işsiz ev gençleri olarak kendimizden bahsediyoruz.
"Peki bu ayrımı neden yapıyoruz, ne gerek var zaten biz ev gençleri her halimizden ne tür insanlar olduğumuz belli olmuyor mu?" da diyebilirsiniz. Hayır, anlaşılmıyor özellikle toplumun bazı kesimleri bizi bu serseri ve züppelerle aynı zihniyette sanıyor.
Maalesef toplumda maddi durumu ortalama veya iyi olan ve işkolik ve paraya tapan ve kendini toplumda seçkin elit sayan kesim biz efendi ve topluma duyarlı ve saygılı görmüyor ve bu serseri ve züppelerle eş sayıyor.
Bizim hem paraya tapan hem de yaşadığı berbat şartlara eyvallah eden iş ve işletme sahibi modern kölelerden de çok fazla farkımız var ve bunları yeri geldikçe belirteceğiz. En büyük fark olarak biz efendi de dürüst işsizler düşünen, sorgulayan ve toplum içinde güzel istekleri olan insanlarız.
Eğer bu kimliğimizi unutursak ve yeri geldiğinde bu insanlara hatırlatmazsak onların bize taktığı işe yaramaz insan yaftasına biz de inanmaya başlarız.
0 Yorumlar